Anksiyete, stresli durumlara karşı doğal bir insan tepkisidir, ancak bir tetikleyici olmadan sıklıkla meydana geldiğinde bir durum haline gelir. Amerikan Psikoloji Derneği (APA) kaygıyı “gerginlik hissi, endişeli düşünceler ve artan kan basıncı gibi fiziksel değişimlerle karakterize bir duygu” olarak tanımlar. Normal kaygı duyguları ile tıbbi dikkat gerektiren bir anksiyete bozukluğu arasındaki farkı bilmek önemlidir. Anksiyete bozukluğu olan bir kişi “tekrarlayan düşüncelere veya endişelere sahip olan” olarak tanımlanmaktadır.
.
.
.
Emdr terapisi anksiyete bozukluklarında sıklıkla çalışmaktadır. Yöntemin kişiden kişiye değişebileceği bilinmelidir. Genel olarak Günlük hayatta yaşadığımız kaygıyı izlemek ve öğrenmek kendimiz için ilk önemli adım olur. EMDR seanslarında, bozucu ve rahatsız edici etkileriyle birlikte kaygının yarattığı sıkıntı üzerinde çalışılır. Belirsizliğe karşı tolerans ve baş etme kapasitesinin artması hedeflenir.
.
.
.
Sıkıntı azalırken, olumsuzluk ve tehdit içeren senaryoların etkinliği azalır. Bu senaryoların yerini, günlük hayata uyumlanmamızı sağlayacak düşünceler alır. Örneğin, kişinin mutlu olamayacağına, ilişkilerini bozduğuna, şanssız olduğuna, hasta olacağına dair düşünceleri olabilir. Bu düşünce içerikleri ve kendisine dair olumsuz inançlarını edindiği anılar işlemlenir. Kendisine ve hayatına dair uyum sağlayıcı ve gerçekçi inançları pekiştirilir; fırsatları değerlendirebilirim, mutlu olabilirim, sevilebilirim gibi. Rahatsız edici etkileri halen devam eden anılar ile birlikte işlenmeden kalmış anı ağlarına ulaşılır. EMDR ile beynin işlemleme yapması olanak bulduğundan, bu anı ağlarıyla birlikte depolanmış olumsuz düşünceler değişerek kişi için hayata uyum sağlayıcı hale gelirler.
#anksiyetebozukluğu #kaygıbozukluğu #anksiyete #emdrterapisi #emdrterapisti #samsun #uzmanklinikpsikolog #uzmanailedanışmanı #emdrterapistieniseozic #psikologenise #samsunpsikolog